Kimilerine göre radikal olmak 'kesin çözüm' açısından son derece önemli ve yararlıdır. Ancak radikal davranışların sonunun nereye evrileceğini kestirmek de aynı ölçüde zordur ve hiç de arzu etmediğiniz sonuçlar doğurabilir.
Siyasi tarihimiz incelendiğinde, kimi politikacıların 'dinamizminden yararlanmak' adına radikal çevrelerle iç içe siyaset yapmayı benimsedikleri yadsınamaz bir gerçekliktir. Tabi ki bu çevreler de bu toplumun içindeki yapılardır ve söylemleri göz önünde tutulmalıdır. Ancak 'sınıfın en hergelesini sınıf başkanı yaparak sınıfta düzen sağlamaya çalışan öğretmen' yanılgısına düşmek ülkede geri dönülmez olumsuzluklara neden olacaktır.
Çok uzaklara gitmeyelim yakın tarihimize bakalım yeter sanırım. Bir zamanlar CHP laik sol söylemleri, AP muhafazakar ve sağ söylemleri öne çıkararak politika üretmeye çalışan siyasi partiler idi. Kimi çevreler CHP li yöneticilerin çoğunlukla 'dini vecibeleri yerine getirmeyen insanlar' olarak görürken, kimi çevreler AP yöneticilerini 'dini istismar' etmekle suçluyordu. Aslında her ikisi de tam doğru değildi ve bu durum taraflarca da biliniyordu.
Gerçekte 'ortanın sağı' ve 'ortanın solunda' olmaya çalışan bu iki siyasi parti ülkemizin sağ ve sol radikalleri ile sağlıklı ilişkiler geliştirebilseydi ülkemiz hem 'darbeler' hem de 'toplumsal kutuplaşma' açısından her halde bu kötü durumda olmazdı. CHP ve AP sol ve sağ radikaller üzerinde etkisiz kalırken ülkemizin sosyolojik yapısının da bir sonucu olarak sağ radikallerimiz bürokrasi ve siyasette son derece etkili konumlara geldiler. Ancak şu anda görülüyor ki 'radikalleşme sınırı bulunmayan bir olgu' olduğu gerçeği ile iyiden iyiye tanışmış bulunuyoruz. Sağ siyaset içinde yer almış kimi etkili politikacılar zaman zaman çıkıp bir takım uyarılarda bulunsa da bırakın etkili olmayı 'hain' ya da ona yakın yaftalarla karşılaşmaktadırlar. Sol radikaller ise 'azınlık olma' da daha kötü durumdadırlar.
'Orta sağ' grup radikallerini frenleyemediği ve siyasi hareket alanını yitirdiği için, bir kısmı CHP içerisinde siyaset yapmaya çalışmış ve halen de çalışmaktadır. Bir zamanlar 'bunlara iki koyun verseniz güdemezler'; 'ortanın solu Moskova yolu' diyenler son zamanlarda kamuoyu önünde CHP seçmeni olarak algılanmışlarsa da artık etkilerini iyice yitirmişlerdir. Muhtemeldir ki şu anda iktidarda bulunanlar da bir süre sonra kendilerinden daha radikaller ön plana çıktığında 'orta sağ' daki politikacıların bu günkü durumuna düşeceklerdir. Bunu işaretleri bugünden görülmeye de başlandı zaten.
Sol radikallerin ülkemizde başarı şansı yok olmakla birlikte, topluma hep 'potansiyel büyük tehdit' olarak sunulma durumunu koruyacaklardır.
Bugün siyaseti din ekseninde yaparken zorlanmayanlar kontrolü kaybetiklerinde ülkemiz için durum herhalde bugünden oldukça farklı olacaktır.
Orta doğunun bilimden uzak,anti demokratik ve dengesiz ülkelerinde biri olma yönünde hızla ilerlemekte olduğumuz duygusu ülke genelinde azımsanmayacak sayıda insanımızda oluşmuş durumda.
Demokrasi kurallarını tam olarak işletebileceğimiz ve inanç dünyasını bilim dünyasının bir alternatifi olarak görmeyeceğimiz günler dileği ile.....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder