9 Aralık 2016 Cuma

PİSA VE SAYIN BAKAN

Sayın Bakan, PİSA sonuçlarının analizini yapmış. Analizi okuduğunuzda PİSA sonuçlarının neden bu şekilde gerçekleştiğini daha iyi anlıyorsunuz. Sınava sadece fen lisesi öğrencileri girseymiş üçüncü olurmuşuz. Sosyal Bilimler lisesi öğrencileri girseymiş de Güney Kore'nin önünde. 'Finlandiya'nın matematik notu 34 puan düşmüş ama onlar kıyameti koparmıyor' diye sitem etmiş Sayın Bakan. Ben şahsen Bu analizleri Sayın Bakan'ın doğrudan kendisinin yaptığını sanmıyorum da, onun için daha da üzücü buluyorum olayı. Çünkü Sayın Bakan daha önce Milli Savunma Bakanı idi ve bu konulara oldukça yabancı bir bakanlıktan geliyor. Analizi Bakanlık bürokratları yaptıysa yandık ki ne yandık; o bürokratların konunun uzmanı olması beklerken başımıza gelene bakın.
Bu sınavlar, öyle belli okullara uygulanan sınavlar değil, tam da bu nedenle ülkenin genel eğitim öğretim düzeyinin bir göstergesi oluyorlar. Ülkelere 'ülkenizdeki bu yaş grubunda bulunan öğrencilerden istediğiniz bin tanesini seçip gönderin' deseler sınav sonucunun bizim için çok daha iyi olacağına inanıyorum. Bizim iyi eğitim veren okullarımızdaki öğrencilerin dünyadaki yaşıtlardan pek de aşağı kalır yanları yok. Ayrıca bir çoklarından da iyi oldukları rahatça söylenebilir. Ama bizim bir çok alanda olduğu gibi eğitimde de en önemli sorunumuz fırsat eşitliği. Tabi son günlerde fırsat eşitliğinde önemli bir adım atılarak(!) iyi eğitim veren okullardaki kadrolarda emsali görülmemiş bir değişiklikle diğerlerinin yanına çekme çabasını göz ardı edersek bu konuda sınıfta kaldığımız da açık.
Milli Eğitim Bakanlığının bütçesi son yıllarda çok artırılmış. Doğrudur herhalde. Ama artırılmış da bu paralar nerelere harcanmış. Örneğin şu bedava kitap dağıtımı çok önemli bir kaynak kaybı. Bir kere o kitapların büyük bölümü okullarda öğretmenler tarafından kullanılmıyor bile. Diyelim ki kullanılacak kadar güzel kitaplar ürettiniz. Öğrenciye zimmetli verirsiniz yıl sonunda geri alırsınız --kimi okullarda özellikle yabancı kökenli kitaplar için uygulandı- ya da ücretli olarak verirsiniz. Şu FATİH projesine ne oldu acaba. Ne kadar harcadınız. Bu proje ile birlikte ülkemiz sayısal yayıncıların en çok uğradığı ülke olmuştu belki de. Neden belli okullarda ve aşamalı olarak uygulama yoluna gitmediniz. Uygulama yanlışlarını görerek ve gerekli düzeltmeleri yaparak genelleştirme yoluna gitseydiniz belki şu anda elimizde çok önemli bir eğitim yöntemi bulunurdu. Eğitimde tek sorunumuz bütün öğrencilere uyduruk tablet dağıtımı mı idi?
Bir sendikadaki eğitimcilerin peşine takılmış gidiyorsunuz. Eğitim toplantılarında yol göstericileriniz onlar ama gidiş hiç de iyi değil bilesiniz. Irmağı yukarıya doğru akıtmaya çalışmaktan vazgeçseniz diyorum.
Bir başka üzüntüm ise ülkemizdeki muhalefet partilerinin eğitim dünyamıza yaklaşımları. Sloganik söylemlerden öteye gitmeyen öneriler. Bu gün iktidarı size veriyorum deseler ciddi bir değişim ve gelişim oluşturabilecekleri son derece kuşkulu.
Eğitim, ülkemizin en önemli sorunlarından biri ve belki de birincisidir. Çünkü diğer birçok sorunun kaynağıdır. Eğitimde 'özerklik' yoluna mı gidersiniz ne yaparsınız bilmem ama bildiğim, bir şeylerin yapılabileceğidir.
Yapın, yoksa bu yüzyılı da kaybediyoruz ve bu güzel ülkeye yazık oluyor.


1 yorum:

  1. Sayın İsmet Yılmaz "Milli Savunma Bakanlığı" ndan geldi. MEB'in içler acısı durumunu "SAVUNMAKTAN" başka ne yapabilir ki?

    YanıtlaSil