13 Ocak 2017 Cuma

BEŞ AYRI ŞEY

'İtaat et, rahat et'. Sayın Başbakan Mecliste konuşurken iki başlılığa karşı çıkarken bu deyişi kullandı. Bildiğim kadarıyla Sayın Başbakanımız mühendislik okudu. O halde mutlaka biliyorlardır ki, Dünyamızda hangi yenilik ve gelişme varsa itaat etmeyenlerin sayesindedir. Her şeyi bir yana dün Galileo kiliseye, diğerleri başka otoritelere itaat etseydi, bugün -ki kimileri hala öyle inanıyor- Dünyayı düz, Güneş'i de Dünya çevresinde dönüyor olarak bilecektik.
                                                                   
                                                                  ***
'Hava sahamızı müteaddit uyarılara rağmen ihlal eden bir Rus uçağının düşürülmesi konusunda, algı operasyonlarına varan spekülasyonlarla gerçekler saptırılmaya çalışılmıştır. TSK mensubu bir subayın ya da erin hangi kademede olursa olsun ve hangi görevi yürütüyor olursa olsun bir aidiyetin parçası olması ya da meşru TSK hiyerarşisi dışında başka herhangi bir merciden emir alması, ihanet ölçeğinde bir suçtur ve demokratik hukuk devlet kuralları içerisinde en ağır ceza ile cezalandırmayı hak eder. Bugün bu pilot hakkında yargı süreci işlemektedir.'
Sayın Davutoğlu'nun darbe araştırma komisyonuna verdiği yanıttan bir bölümdü. Sayın Davutoğlu'na 'yerden göğe kadar haklısınız' demeyi çok isterdim de, o meşhur 'emri ben verdim' sözü olmasaydı. Sayın Davutoğlu kendisini TSK hiyerarşisi dışında herhangi bir merci görmüyor herhalde.

                                                                  ***
'Elinde silahı olan terörist ile elinde doları, avrosu, faizi olan terörist arasında hiçbir fark yok'. Sayın Cumhurbaşkanımızın 34. muhtarlar buluşmasındaki konuşmasından. Açıklanması gereken nokta şu, şu anda elinde doları olan mı terörist oluyor, yoksa teröristin eline dolar geçerse doların silahtan farkı mı olmuyor? Önce Sayın yöneticilerimizin şunu düşünmesi gerek. İnsanlar neden ellerinde döviz tutarlar. Yanıtı basittir ülkesinin ekonomi yönetimine güvenmedikleri için. Çıkıp ta ey millet bana güvenin demekle de güven oluşmaz. Öyle bir yönetim göstereceksiniz ki millet 'bizim ekonomimiz güçlü' sözünü kendiliğinden söyleyecek. Kaldı ki ülkeyi yönetenlerin döviz hesapları olmadığı konusunda halk kuşkuludur. Daha doğrusu olduğu inancı, olmadığına göre daha yaygındır.

                                                                ***
Bir sözüm de CHP yöneticilerine. İlk gün dışında Anayasa değişikliği konusunda meclis çalışmalarını izlemiyorum. Çünkü okuduğumu anlayabiliyorum ve tasarıya karşı nasıl davranacağıma karar vermiş bulunuyorum zaten. Ama mecliste fazla gürültü patırtı çıkarmanızın öyle bağırarak konuşmanızın bir yararı yok diye düşünüyorum. Daha sakin olun eleştirilerinizi esprilerle süsleyin bırakın tasarıyı destekleyenler sinirlensin onlar bağırsın. Onlar bağırdıkça da siz sadece gülümseyin yeter. Anlaşılan tasarı halka gidecek o alandaki çalışmalara ağırlık verin.

                                                                ***
CHP' ye olur da AkParti'ye olmaz mı? Gazetede okuduğuma göre Özgür Özel konuşurken CHP liler kürsüyü korumaya almış. Neden? Sizlerin ona saldıracağını mı düşünmüşler. Neden böyle bir yargıya varmışlar ki. Bence bu gibi durumlarda kürsüdeki karşıt görüşlü konuşmacıyı koruma görevini sizler yerine getirmelisiniz ve ona istediği gibi konuşma olanağı tanımalısınız. Siz de sinirlenmeyin. Sonra bu kapalı oyun açık kullanılmasında neden bu kadar ısrarcısınız. Tasarıya mı, arkadaşlarınıza mı güvenemiyorsunuz? Siz de muhalefet milletvekillerinin kapalı oylamada tasarıya evet demesi için çaba gösterseniz daha iyi olmaz mı?



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder