20 Ocak 2017 Cuma

YENİ MÜFREDAT FİZİK ELEŞTİRİSİ

GENEL ELEŞTİRİ:
Milli Eğitim Bakanlığının 'taslak' diye nitelediği müfredat çalışması yayımlandı.Öncelikle şunu belirtmeliyim ki geçen dönem uygulanan müfredata göre önemli bir içerik farkı yok. Bir iki küçük değişiklik ve açıklama farkı ile sınıf tabanında konu değişikliği var, örneğin 10.sınıftaki elektrik konusu giriş bölümü 9. sınıfa alınmış. 9 ve 10. sınıflarda konuların deney ve simülasyonlar yardımı ile öğrenci tarafından kavratılması ve özellikle matematik işlemlerden uzak tutulması amaçlanmıştır.
Deyim yerinde ise 9. ve 10 sınıflarda Fizik Dersi kuş bakışı olarak incelenmiştir. Yöntem olarak da 'deney' ve 'simülasyon' öne çıkmaktadır. Okullarımızda öğrencilerin deney yaparak konuları incelemesi pek olanaklı olmadığından -bunun için hem sınıf mevcutları hem de laboratuvar koşulları uygun değil- simülasyon deneye yardımcı olarak kullanılmak istenmiştir. Simülasyonlar özellikle deneyleri zor yapılan konular için çok yararlıdır. Ayrıca simülasyonların öğrenci belleğinde yer edebilmesi için konu tabanının öğrenci tarafından daha önce çalışılmış olması gereklidir. Deneyde öğrenciler,deney düzeneğini kurarak ve bir takım ölçümler yaparak konuları inceler, halbuki simülasyonlarda öğrenci deneye göre oldukça pasif konumdadır. Simülasyonla çalışırken öğrendiklerini büyük bir olasılıkla bilgisayarını kapattığında unutacaktır.Bazı ülkeler için olumlu sonuçlar veren yöntemler başka ülkelerde olumlu sonuç vermeyeceği gibi zararlı da olabilir.
Bu bağlamda ülkemiz için müfredat ve uygulaması için genel önerilerim şunlardır.
  • Vektör konusu belli bir ağırlıkta 9.sınıfın başlangıcına konulmalıdır, 
  • Bazı bilim kuruluşlarının tanıtımı 9. sınıfın başlangıcına konulmuş ancak bu kuruluşların bir bölümünün işlevini öğrenci anlayacak durumda değildir. Bu kuruluşların tanıtımı yıllara bölünebilir.             .
  • Deney ve animasyonlar çok faydalı görülseler bile, deneyler sınıfların kalabalıklığı ve laboratuvarların yetersizliği, animasyonların -büyük oranda izlemeye dayandığı için- suya yazılan yazı örneği kalıcı olmaması nedeniyle şu aşamada beklenilen katkıyı sağlamayacağını   düşünüyorum ve de bu düşünceyle matematiğin 'fizik' müfredatı içerisinde daha çok yer alması gerektiği kanısındayım. 'Matematiksel işlemlere girilmez' sözcüğünün mümkün olduğu oranda azaltılmasını öneriyorum. Matematiksel işlemlere girmek demek daha çok problem çözme becerisi edinmek anlamına gelir ki öğrenmenin önemli bir ayağı da bu uygulamalardır. Matematik, Fizik öğrenimini kolaylaştırır.
  • Çeşitli bilim insanlarının çalışmaları hakkında bilgiler vermek öğrencinin de ilgisini çekebilir.Bir konuda bir yasa ya da bir ilke belirlememiş yalnız o alanda çalışma yapmış bilim insanlarının çalışmalarını incelemek ders içerisinde yeterli olmayabilir. Sonuç odaklı bir çalışma olmadıkları için de öğrencinin ilgisini çekmeyebilir. Bu tanıtımların ders yerine okullarda kurulacak 'fen kulüplerinin' okul geneline sunacakları eğitsel faaliyetlerde yapılmaları daha yararlı olacaktır. 
  • Lisede 2 yıllık bir 'genel eğitimin' zaman kaybı olduğunu düşünüyorum. Bu iki yılda yapılacakların   çok büyük bir bölümü orta okulda yapılabilir. Alan seçiminin 10.sınıfta yapılması iyi bir 'alan eğitimi' açısından son derece yararlı olacaktır. Eğer yanlış seçim yaptığını düşünenler varsa 11.sınıfta   alan değişimi için kolaylıklar düşünülebilir.
  • Son olarak eğitimin bileşenlerince müfredatın tartışılmasını olumlu bulmakla birlikte, hazırlama aşamasında daha özenli olunmasını, eğitim sistemlerini belirleyen toplantılarda daha çok sesliğin oluşturulmasının da çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu toplantı ve hazırlıklarda yeterli birikime sahip oldukları kuşkulu ve ön yargılı kişi ve kurumların etkin olduğu görünümünün oluşması bile son derece sakıncalıdır.


ÖZEL ELEŞTİRİLER

  • 1. (9.1.3.1/b) 'Türetilmiş birimler için 9. sınıf örnekler verilir' yerine, hemen her öğrencinin bildiği     gibi alan ve hacim gibi bir kaç türetilmiş büyüklükle yetinmek, diğerlerini konusu geldiğinde  incelemek daha yararlı olacaktır.
  • 2. (9.2.1.1/ç)  'kütle-özkütle, hacim-özkütle' yerine 'özkütle-kütle, özkütle-hacim' yazılmalıdır.
  • 3. (10.1.2) elektrik devreleri basit olarak incelenmiş -hemen hemen eski yıllarda ortaokuldaki gibi- örneğin üreteçlerin iç direncinden bahsedilmemesi gerektiği belirtilmiştir. Bu sınıf için bu düzeyde kalması için bir sakınca olmamakla birlikte, elektrik akımı gibi bir konunun bu düzeyde incelenmesi yeterli değildir.
  • 4. (11.2.2) de elekriksel potansiyel enerji, potansiyel ve potansiyel kavramları verilmiş. Daha sonra    sığa ve paralel levhalara girilmiş. Sığalara girmeden ya da sığalardan sonra - önce olsa daha iyi olur- elektrik akımına yeniden girilerek, üreteçte üretilen elektrik enerjisinin bir kapalı devrede hangi enerjilere dönüşeceği, emk ve zemk ile motorlarda verim konuları üzerinde durulmalıdır.


SONUÇ: Yukarıdaki eleştiriler sınırlı bir süre içinde kabaca hazırlanmıştır. Bir ekip çalışması yaparak eğitim kurumlarının bu eleştirileri oluşturması daha yararlı olacaktır. Okullarımız bu çalışmaları yaparak mutlaka Bakanlıkla paylaşmalıdır. 'Nasılsa dikkate almazlar' düşüncesi bu çalışmayı yapmamanın sadece bir bahanesi olacaktır.
Saygıyla.

NOT. Önceki müfredatta R,L,C devresine girmeden 'rezonans' durumunun incelenmesi bekleniyordu -ki olanaklı değil-  bu müfredattan çıkarılmış, olumlu olmuş.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder