27 Şubat 2017 Pazartesi

100 YIL ÖNCE, 100 YIL SONRA, MAĞARA İNSANI İLKESİ...

Kuramsal fizikçi Mıchıo Kaku'nun geleceğin Fiziği-ODTÜ yayınları- kitabından paylaşımlar. Bu paylaşımlar kitabın ilk sayfalarından; tümünü merak edenler kitabı edinmek durumundalar. Kitabı okuyabilmek için -en azından başlangıç konularında- önemli bir fizik bilgisi gerekmediğini de söyleyebilirim, henüz tümünü okumadım.
                                                               ***
Gazeteci Mark Sullivan bizden 1900 yıllarında gazete okuyan birini hayal etmemi Bir Amerikalı, 1 Ocak 1900 tarihli gazetelerde radyo diye bir sözcüğe rastlanmıyordu;çünkü bu sözcük daha yirmi yıl ötedeydi; aynı şekilde 'sinema' ya da, o da aslında hala geleceğe aitti; şoför de öyle; çünkü otomobil daha yeni yeni ortaya çıkıyor ve 'atsız araba' olarak adlandırılıyordu....Havacı diye de bir sözcük yoktu... Çiftçiler traktörü  duymamışlardı, bankerler de Merkez Bankasından haberdar değillerdi. Tüccarlar mağaza  zinciri yada 'self servis' diye bir şey işitmemişlerdi; denizciler ise petrol yakan motoru bilmiyordu... Kır yollarında hala bir çift sığırın çektiği arabalar görülüyordu...Arabalar         için atlar ya da katırlar nerdeyse evrenseldi.. Büyük kestane ağacının altındaki demirci                        gerçekti.
*1899 da, ABD Patent ofisi Müdürü Charles H.Duell, 'İcat edilebilecek her şey icat edilmiş bulunuyor' demişti
*1927 de Warner Brothers 'ın kurucularından Harry M.Warner sessiz filmler döneminde. 'Aktörlerin konuştuğunu kim duymak ister ki' diyordu.
*1943 de, IBM nin başkanı Thomas Watson, 'En fazla beş bilgisayar için bir dünya pazarı olacağını düşünüyorum' demişti.
*1903 te Times, 'Uçan makinelerle uğraşmanın vakit kaybı' olduğunu ve 1920 de Times'ın roket bilimcisi Robert Goddart, 'Roketlerin boşlukta hareket edemeyeceklerini, dolayısı ile onun çalışmasının bir saçmalık' olduğunu söyleyecekti. Ancak 49 yıl sonra Apollo 11 Aya ulaştığında Times hatasını kabul edecek 'bir roketin boşlukta çalışabileceği kesin olarak anlaşılmıştır. Times hatası için üzgündür' diye yazacaktı.
                                                                ***
2100 yılında, mitolojilerin tanrıları gibi,
*cisimleri zihin gücümüzle yönlendireceğiz. 
*Bilgisayarlar düşüncelerimizi sessizce okuyarak, isteklerimizi yerine getirebilecekler. Yani           genellikle yalnızca Tanrılara mahsus olan telekinetik güce sahip olacağız.
*Biyoteknolojinin gücüyle mükemmel vücutlar yaratabilecek ve hayat süremizi uzatabileceğiz
*Dünya yüzeyinde daha önce görülmemiş hayat formatları yaratabileceğiz.
*Nanoteknolojinin gücüyle bir nesneyi alacak başka bir şeye dönüştürebileceğiz.
*Ateşli arabalara değil, nerdeyse hiç yakıt kullanmadan kendi başlarına yükselebilen ve               havada zahmetsizce süzülebilen şık arabalara bineceğiz.
*Makinelerimizde yıldızların sonsuz enerjisinden yararlanabileceğiz.
*Yanı başımızdaki gök cisimlerini keşfetmek için uzay gemisi göndermenin eşiğinde olacağız.
                                                                ***
Neden bazen tahminler gerçekleşmez.
*Birçok gelecek tahmincisi bilgisayarın kağıdı demode hale getirdiğini ve gelecekte 'kağıtsız ofis' tahmininde bulunmuştu.-Ofislerde her zamankinden çok kağıt var
*Telekonferanslar nedeniyle, yüz yüze iş toplantılarına gerek kalmayacağı ve insanların ofisler yerine evlerinde çalışacaklarından şehirler büyük ölçüde boşalacaktı- Şehirler kalabalıklaştı ve trafik sıkışıklığı daha da arttı
*İnternet üzerinden dünyayı dolaşan miskinlerin yani siber-turistler nedeniyle  turizm sektörü ciddi biçimde zarar görecekti.-Olmadı   
* Siber- öğrenciler eğitimlerini internetten ve evlerinden aldıklarından üniversitelere rağbet azalacak ve üniversiteler kapanmaya başlayacaktı.- Üniversiteler rekor sayıda öğrenci kaydediyor.      
*Siber-alışveriş nedeniyle alış veriş merkezleri kapanacaktı.-İnsanlar zamanları kısıtlı olmasına karşın sel gibi mağazalara akıyorlar.   
Bu liste böyle devam ediyor   
                                                                      ***  
Bu tahminler neden başarısız oldu? Benim 'mağara insanı' ilkesi olarak adlandırdığım nedenle, çoğu insanın bu ilerlemeleri reddettiklerini tahmin ediyorum. Genetik ve fosil kanıtlar, tamamen bizim gibi görünen modern insanın 100.000 yıldan daha önce Afrika'da ortaya çıktığını işaret ediyor, ama biz beyinlerimizin ve kişiliklerimizin o zamandan beri çok da değiştiklerine ilişkin bir kanıt görmüyoruz. O dönemden birini alsaydınız, onun anatomik olarak bizimle özdeş olduğunu görürdünüz....... İsteklerimiz, rüyalarımız ve arzularımız , 100.000 yıldır muhtemelen çok da değişmemiştir.
Büyük olasılıkla bizle hala mağara adamı atalarımız gibi düşünüyoruz.
                                                                    ***
Alıntılardan bazıları özetlenmiştir. İnsanların nelerle uğraştığını görmek açısından ilginç bir kitap olduğunu düşündüm. Gelecekte ancak geleceği tahmin edebilenler başarılı olacaktır.
Ve okullarımızda bu konuları ele alan derslere daha çok önem verilmesini diliyorum. Aksi durumda yalnız gelişmiş ülkelerin kuyrukçuluğunu yapabiliriz o da onların izin verdiği ölçüde.
Saygıyla.....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder